Tanıma, Soy Bağının Reddi ve Babalık Davaları

...

Tanıma, Soy Bağının Reddi ve Babalık Davaları

TANIMA , SOY BAĞININ REDDİ VE BABALIK DAVALARI

Soy Bağı Nedir ?

Soy bağı bir kimse ile onun üstsoyu arasındaki biyolojik bağını ifade eder.Bir diğer deyişle soy bağı   çocuklar ile ana ve babaları arasındaki bağın tanımıdır. Anne ile olan soy bağı doğumla ya da evlat edinme yoluyla kurulurken ; baba ile soy bağının kurulması ana ile evlilik , tanıma , evlatlık edinme veya mahkeme kararı ile kurulabilmektedir. Herhangi bir erkekle soy bağı bulunan çocuğun soy bağının değiştirilmesi ise babalık davası ya da soy bağının reddi davası ile değiştirilebilmektedir .Uygulamada bu iki davanın aynı anda açılması mümkün değildir. Bu iki davanın birlikte açılması durumu söz konusu olduğu taktirde soy bağının reddi davasının sonucu ; babalık davası için bekletici mesele yapılmaktadır.

(Soy bağının Reddi Davası İle Babalık Davası Ayrı Görülür.) Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Karar: 2017/11234 “Dava, bu haliyle, davacıların babasının M. K. olmadığı iddiası bakımından 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 286.madde kapsamında soy bağının reddi, biyolojik babalarının … olduğu yönünden ise aynı Kanun’un 301.maddesi gereği babalığın tespiti istemine ilişkindir. Çocuğun bir başka erkekle soy bağı ilişkisi geçersiz kılınmadıkça babalık davasının dinlenmesi mümkün değildir. Dolayısı ile eldeki davaya   reddi olarak bakılarak karar verilmesi, babalığın tespiti talebinin eldeki dosyadan tefriki ile başka bir esasa kaydedilerek, soy bağının reddi davasının sonucu beklenip bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir.

Soy bağının Reddi Davası

TMK m.285/1 ‘e göre evlilik birliği içerisinde doğan çocuk veya evliliğin sona ermesinden itibaren kadının 300 günlük bekleme(iddet) süresi içerisinde doğan çocuğun babasının kocadır.Buna babalık karinesi denmektedir.Çocuk babanın soyadını alır .Baba olarak çocuk ile soy bağı kurulan kişi var olan soy bağını geçersiz kılmak istiyorsa ve çocuğun kendisinden olmadığını iddia ediyorsa  bu durumu soy bağının reddi davası açarak ispat etmesi gerekmektedir. Soy bağı ilişkisinin kaldırılmasının tek yolu soy bağının reddi davasının açılması ve mahkemenin dava sonucunda soy bağının reddine karar vermesidir.

Soy Bağının Reddi Davasının Tarafları

Soy bağının reddi davasının tarafları ; ana ,baba,koca ve çocuktur. Soy bağının reddi davasını çocuk açarsa çocuk davacı ; ana ve baba(koca) ise davalı konumundadır.

Soy bağının reddi davasını baba(koca) açarsa koca davacı ; ana ve çocuk ise davalı konumundadır.

 Ana kendisi veya  çocuğu adına çocuk küçük olsa bile soy bağının reddi davası açamaz ancak davaya taraf olabilir.

Babanın(kocanın) soy bağının reddi davası açma süresinin geçmesinden önce ölür veya gaipliğine karar verilir ya da ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybederse ; bu durumda babanın(kocanın) altsoyu ,anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi soy bağının reddi davası açabilir.Bu durumda dava yine ana ve çocuğa karşı açılmış sayılır ve ana, çocuk davalı konumundadır.

Soy Bağının Açılması Davasının Süresi

Koca soy bağının reddi davasını doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkekle cinse ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıllık süre içerisinde açmalıdır.1yıllık süre hak düşürücü süredir. Kocanın çocuğun kendisinden olmadığı yönündeki şüpheleri öğrenme kabul edilmez. Kocanın çocuğun kendisinden olmadığını bilmesi gerekmektedir.

Çocuğun soy bağının reddi davasını ergin olduğu tarihten itibaren 1 yıllık süre içerinde açmalıdır.1 yıllık süre hak düşürücü süredir. Çocuk , ergin değilse soy bağının reddi davasının açılması için öncelikle çocuğa kayyım atanması gerekmektedir.Çocuğa kayyım atanması durumunda kayyım davayı , atama kararının kendisine tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açmalıdır. Gecikme olması durumunda gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa 1 yıllık süre sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Babanın(kocanın) soy bağının reddi davası açma süresi geçmeden önce ölmesi veya gaipliğine karar verilir ya da ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybederse ; bu durumda babanın(kocanın) altsoyu ,anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi soy bağının reddi davasını doğumu ve kocanın ölümünü ,sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmeden başlayarak 1 yıllık süre içinde açabilirler.

(Soy bağının Reddi Davasında Çocuğa Kayyım Tayini) Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Karar: 2017/7298 “ Dava, çocuk adına yasal temsilci sıfatıyla anne tarafından TMK m. uyarınca açılan soy bağının reddine dair olup somut olayda, davacı anne tarafından çocuğa velayeten açılan davada küçüğün gerçek babasının davalı olmadığının tespiti ile soy bağının reddine karar verilmesinin istendiği ve davanın küçüğe kayyım tayin ettirilmeden karara bağlandığı anlaşıldığından; yasal düzenlemeler dikkate alındığında, her ne kadar soy bağının reddi davası anne tarafından açılamayacak ise de eldeki davanın küçüğe velayeten anne tarafından açıldığı göz önünde bulundurulduğunda, mahkemece küçüğe kayyım tayin ettirilip davanın kayyıma yöneltilmesinden, gösterdiği takdirde delillerinin toplanmasından sonra bütün delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine eksik hasımla yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.

Soy Bağının Reddi Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme

Soy bağının reddi davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemeleri aile mahkemesi sıfatıyla görevli mahkemedir. Soy bağına ilişkin davalarda yetkili mahkeme taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesidir.

Soy Bağının Reddi Davasında Yargılama Yöntemi Ve İspat

TMK m. 284 ‘e göre taraflar ve üçüncü kişiler soy bağının belirlenmesinde zorunlu olan ve sağlıkları yönünden tehlike yaratmayacak olan araştırma ve incelemelere rıza göstermekle yükümlüdürler. Aksi halde hakimin öngördüğü araştırma ve incelemeye rıza gösterilmezse , DNA gibi testlere yanaşmazsa, hakim durumun koşullarını göz önünde bulundurarak sanki o test yapılmış ve davalı aleyhine sonuç çıkmış gibi hüküm kurabilir. Herkes soy bağının tespiti amacıyla vücudundan kan  veya doku alınmasına katlanmak zorundadır. Haklı bir sebebi olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması halinde ,hakim incelmelerin zor kullanılarak yapılmasına karar verir.

Çocuk evlilik birliği içerisinde ana rahmine düşmüşse davacı, kocanın baba olmadığını ispat etmek zorundadır. Bu durum DNA testi ile ispat edilebilir.

Çocuk evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmüşse kocanın ayrı yaşamayı ve kadının gebe kalma döneminde cinsel ilişkide bulunmadığını kanıtlaması gerekmektedir.

Soy Bağının  Reddi Davasının Sonuçları

Soy bağının reddi davasının sonucunda mahkeme soy bağının reddine karar verirse çocuk ile baba arasındaki soy bağı ilişkisi baştan itibaren geçersiz hale gelir.Mahkeme kararı ilgili nüfus müdürlüğüne bildirilir ve soy bağı reddedilen çocuk baba hanesindeki kaydına ilgili açıklama yapılarak nüfus kaydı kapatılır  anasının hanesine yazılarak , anasının bekarlık soyadını alır.

 

Tanıma Nedir ?

Tanıma, bir başka erkekle soy bağı ilişkisi bulunmayan çocuğun , babanın belli makamlara beyanı veya başvurusu ile çocukla arasında soy bağı kurulmasıdır.Tanıma , babanın nüfus memuruna sözlü beyanıyla ,mahkemeye başvurmasıyla, noterde düzenlenmiş resmi senetle veya vasiyetnamesinde yapacağı beyan ile yapılabilir.Tanımada ana ve çocuğun kabulü gerekmez.Tanıma ile çocuk ve baba arasındaki soy bağı doğumdan itibaren kurulmuş sayılır.Tanıma beyanında bulunacak kimse küçük veya kısıtlı olabilir bu durumda tanıyanın veli veya vasisinin rızası gereklidir.Hali hazırda başka bir erkekle soy bağı kurulmuş olan ve anasının kimliği bilinmeyen çocuk tanınamaz.Tanıma beyanında bulunulan nüfus memuru, sulh hakimi, noter veya vasiyetnameyi açan hakim tanımayı ilgili nüfus memurluklarına bildirir.

Tanımanın İptali Davası

Hem tanıyan hem de ilgililer tanımanın iptalini dava edebilirler. Tanıyan ,yanılma ,aldatma veya korkutma sebebiyle tanımanın iptalini isteyebilir.Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korku,aldatma ve yanılmanın  etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Baba ,tanımanın iptali davasını ana ve çocuğa karşı açar.Davanın devamı için çocuk ergin değilse sulh hukuk mahkemesince kayyım atanması gereklidir.

Çocuğun dava hakkı, ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Ana , çocuk ve çocuğun ölmesi halinde altsoyu , cumhuriyet savcısı , hazine ve diğer ilgililer de tanımanın iptali davası iptal sebebini öğrenmelerinden itibaren 1 yıl ve herhalde tanımanın üzerinden 5 yıl geçmekle tanımanın iptali davası açabilirler.Dava tanıyana ,tanıyan hayatta değilse mirasçılarına karşı açılır. Davacı tanıyanın baba olmadığını ispatla yükümlüdür.

Ana veya çocuk tarafından tanıyanın baba olmadığı iddiasıyla açılan iptal davasında ispat yükü, tanıyanın, gebe kalma döneminde ana ile cinsel ilişkide bulunduğuna ilişkin inandırıcı kanıtları göstermesinden sonra doğar.

Yukarıdaki süreler geçtiği hâlde gecikmeyi haklı kılan sebep varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi  Karar: 2017/763 4721 Sayılı TMK’ nın 297. maddesinde; tanımanın iptali davasının anaya ve çocuğa karşı açılacağı, 426/2. maddesinde; yasal temsilcisi (annesi) ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, davanın baba tarafından anaya ve küçük İfakat’e karşı açıldığı, tanımanın iptaline dair olduğu ve mahkemece küçüğe kayyım tayin ettirilmeden karara bağlandığı anlaşılmaktadır.Yukarıdaki yasal düzenlemeler dikkate alındığında, mahkemece küçük İfakat’e kayyım tayin ettirilerek davanın kayyıma da yöneltilmesi suretiyle taraf teşkili sağlanıp gösterdikleri takdirde delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Dava Türk Medeni Kanunu’nun 297. vd. maddeleri uyarınca baba tarafından açılan tanımanın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kamu düzenini ilgilendirmesi bakımından kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın soy bağının doğru olarak tespit edilmesi zorunludur. Somut olayda iddia ile ilgili olarak mahkemenin belirleyeceği resmi bir kuruluştan DNA incelemesi yaptırılması gerektiği hususu gözetilmeden salt taraf beyanları ve mahkeme dışı davalı tarafından özel bir merkezden alınan rapora itibar edilerek, davanın kabulüne karar verilmesi, ve dava , davacı adına vekili tarafından açılmıştır. Tanımanın iptali davası açma ve bu davayı takip etme, şahsa bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, vekaletnamede özel yetkinin varlığını gerektirir. (HMK.m.74/2) Davayı açan avukatın vekaletnamesinde açıklanan husustaki eksiklik giderilmeden hüküm kurulmuş olması da doğru bulunmamıştır 

 

 

Babalık Davası

Mahkeme kararı ile soy bağı kurulması için açılan davaya babalık davası denmektedir. Babalık davası ile babanın isteği bulunmasa dahi soy bağı ilişkisi kurulabilmektedir.Babalık davası açmak şahsa sıkı sıkıya bağlı haktır bu nedenle dava vekil tarafından açılacaksa vekile bu konuda özel yetki verilmesi gerekir.

Babalık Davasının Tarafları

Babalık davası ana ve çocuk tarafından babaya baba ölmüş ise mirasçılarına karşı açılır.Babalık davasının ana ve çocuk birlikte babaya karşı açabileceği gibi ana ve çocuk ayrı ayrı da babaya karşı babalık davası açabilmektedir. Bu durumda ana ve çocuk davacı , baba ise davalı konumundadır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir. Ana açacağı babalık davası ile birlikte çocuk ölü doğmuş olsa bile babadan ; doğum giderlerini, doğumdan önce ve sonraki haftalık süredeki geçim giderlerini isteyebilir.

Babalık davası açılması için çocuğun nüfus siciline kaydedilmesi şart değildir. Ancak babalık davası açılması için ananın belli olması ve çocuk ile başka bir erkek arasında soy bağı ilişkisi mevcut olmamalıdır.Eğer çocuğun mevcut bir soy bağı ilişki varsa öncelikle soy bağının reddi davası açılarak mevcut soy bağı ilişkisinin kaldırılması gerekmektedir.Çocuğun başka bir erkekle soy bağı ilişkisi devam ederken babalık davası açılması halinde babalık davasının sonuçlanması için soy bağının reddi davası bekletici mesele yapılmaktadır.

Babalık Davası Açılmasında Süreler

Babalık davası çocuğu doğumundan önce veya  sonra açılabilir.Ananın , babalık davası açma süresi doğumun üzerinden 1 yıl geçmekle düşer.Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa çocuk hakkındaki 1 yıllık süre atamanın kayyıma tebliğ tarihinde ; çocuğa hiç kayyım atanmamışsa 1 yıllık süre çocuğun ergin olma tarihinden itibaren işlemeye başlar.Bu bir yıllık süreler geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler olması halinde ,gecikmeyi haklı kılan sebebin ortadan kalkmasından itibaren 1 aylık süre içerisinde babalık davası açılabilir.Söz konusu olan bu süreler hak düşürücüdür.Hakim tarafından resen göz önünde bulundurulur.

Babalık Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme

Babalık davasında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemeleri aile mahkemesi sıfatıyla görevli mahkemedir. Babalık davasına ilişkin davalarda yetkili mahkeme taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesidir.

Babalık Davasında İspat

TMK m.302’e göre babalık davaları bakımından bir karine kabul etmiştir.Buna göre davalının , çocuğun doğumundan önceki üç yüzüncü gün ile yüz sekseninci gün arasında ana ile cinsel ilişkide bulunmuş olması ,babalığa karine teşkil etmektedir.Bu sürenin dışında  olsa bile gebe kalma döneminde davalının ana ile cinsel ilişkide bulunduğu tespit edilirse ayni karine geçerli olur.Davalı , çocuğun babası olmasının imkansızlığını veya bir üçüncü kişinin baba olma olasılığının kendisinden daha yüksek olduğunu ispat ederse babalık karinesi geçersiz olur.Davacının iddiasını kanıtlaması gerekir uygulamada babalık karinesinde daha çok DNA testi ile ispata gidilmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Telefon
WhatsApp
Instagram
Telegram