
Mal Kaçırma (Muris Muvazaası)
MAL KAÇIRMA(MURİS MUVAZAASI)
MURİS MUVAZAASI NEDİR ?
Muris muvazaasının dayanağını Borçlar Kanunun m.19 ve 1974/1-2 ve 01.04.1974 tarihli Yargıtay İçtihatlarını Birleştirme Kararı oluşturmaktadır. Muris muvazaası miras bırakanın mal kaçırmak veya mirasçıları malından yoksun bırakmak gibi amaçlarla malı karşılıksız şekilde başka birine satış sözleşmesiyle satmış gibi göstermesi veya ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle devretmiş gibi göstermesi durumudur. Bir diğer deyişle mirastan mal kaçırmak için yapılan işlemlere muris muvazaası denir. Muris muvazaası tapu iptal ve tescil davalarının konusunu oluşturur ; bu davalar miras hukukuna ilişkin davalardır.Kural olarak muris öldüğünde mirası yasal ve atanmış mirasçıları arasında paylaşılır ancak mirastan mal kaçırmak isteyen kişiler ise görünüşte satış sözleşmesi gibi görünen ama gerçekte bağış olan sözleşmeler muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açılarak düzeltilebilir.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu 01/04/1974 tarihli 1974/1-2 sayılı kararında “Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu’nun 18. maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabileceklerine ve bu dava hakkının geçerli sözleşmeler için söz konusu olan Medeni Kanunun 507 ve 603. maddelerinin sağladığı haklara etkili olmayacağına” karar vermiştir.
MURİS MUVAZZASININ KONUSU NEDİR ?
Muris muvazaasının ve muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davalarının konusunu taşınmazlar yani gayrimenkuller oluşturmaktadır.
MURİS MUVAZAASI ŞARTLARI
1)Görünüşte Sözleşme
Murisin terekeden mal kaçırmak için mirasçıları aldatarak , sözleşme yapacağı tarafla anlaşarak gerçek iradesi dışında hüküm ve sonuç doğuracak şekilde sözleşme yapmasıdır.Bu sözleşmeler tapu memuru bulunduğu sırada yapılan satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi olabilir.Gerçekte murisin , sözleşmeyi yaptığı taraf sözleşme bedelini ödemiş gibi göstererek ödemez veya çok az bir bedelle satın alır.Ve gerçekte bedeli ödenmiş bir satış sözleşmesi varmış gibi gösterilerek mirasçı ve üçüncü kişiler aldatılır.
2)Gizli Sözleşme
Tarafların gerçekte yapmak istedikleri fakat amaç mirastan mal kaçırmak olduğu için başka bir işlem arkasına sakladıkları işlemdir. Bu sözleşmenin yazılı şekilde yapılma zorunluluğu yoktur görünüşteki sözleşmeden önce veya sonra yapılmasının önemi yoktur .
3)Mirasçıları Aldatma Amacı
Muris muvazaasından söz edebilmemiz için görünüşteki sözleşmenin mirasçıları aldatmak amacıyla yapılmış olması gerekmektedir.
4)Muvazaa Konusunda Anlaşma
Miras bırakanın muvazaalı işlem yaptığı karşı tarafla anlaşarak görüşüşte üçüncü kişileri ve mirasçılarını aldatmak için yaptıkları sözleşmenin kendi aralarında hiçbir hüküm ifade etmediğini bunun sadece mirasçıları aldatmak amacıyla yaptıkları konusunda aralarında anlaşmalarıdır.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015 / 10551 E.- 2015 / 12513 K. sayılı kararında “Muris muvazaası, görünürde gerçekleşen işlem ve gizli işlem olmak üzere iki işlemden oluşmaktadır, bunlardan görünürdeki işlem tarafların gerçek iradesine uymadığından geçersiz olup gizli işlem ise şekil yoksunluğundan dolayı geçersizdir.”denmiştir.
MURİS MUVAZAASINDA BAŞVURULACAK HUKUKİ YOL
Muris muvazaası nedeniyle başvurulacak hukuki yol muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açmak olacaktır . Böylece bu dava ile görünüşte yapılan resmi sözleşmenin aslında muvazaaya dayanan ; gizli bir işleme dayanılarak yapıldığı kanıtlanarak görünüşte yapılan resmi sözleşme geçersiz olacak ve sözleşmeye dayanılarak yapılan tapu tescilinin iptali istenebilecektir.
MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI
Tapu iptal ve tescil davası muris muvazaasıyla yapılan ve mirasçılar için önemli hak kayıplarına yola çan tapu tescilinin iptal edilerek ; tapuya yeniden tescil yapılması için açılmaktadır.Yerleşik Yargıtay İçtihatları gereğince miras bırakanın muvazaalı yaptığı görünüşteki sözleşme muvazaanın ispatı ile geçersiz hale gelmektedir ve işlem iptal edilebilmektedir.Muvazaalı işlemin iptal edilmesinin temelinde sözleşmenin hakkın kötüye kullanılarak ve hukuki işlem şartlarına aykırı şekilde yapılması ilkeleri yatmaktadır.
MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASINI KİMLER AÇABİLİR ?
Muris muvazaası nedeniyle açılacak olan tapu iptal ve tescil davasını muvazaalı işlem sebebiyle hak kaybına uğramış olan mirasçılar saklı payları olsa da olmasa da açabileceklerdir. Ancak mirastan reddedilen , mirastan feragat eden ve mirastan çıkarılmış olan mirasçılar muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açamazlar.Bu davada ispat yükü muvazaa iddiasında bulunan taraftadır.Yerleşik Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere muvazaa tanık dahil her türlü delille ispat edilebilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/ 1265 E. 2020 / 764 K. sayılı kararında “Davaya konu 4010 parsel sayılı taşınmazın ise 194/500 arsa payı miras bırakan adına kayıtlı iken bu paydan taşınmaz üzerinde inşa edilecek olan apartmanın (9) ve (10) numaralı meskenlerin kat irtifakına ayrılan 80/500 payını toplam 500.000.000TL bedelle 24.02.1997 tarihinde davalı oğlu …’e satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır. 32. Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı tarafça temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun ispatı bakımından gösterilen tanıklar dinletilememiş ise de delil listesinde dayanılan diğer delillerden miras bırakanın PTT’den emekli olduğu ve maaş aldığı, temlik tarihi itibarıyla 4010 parsel sayılı taşınmazda davalıya devrettiği paylar dışında üç mesken ile bir dükkana isabet eden payın daha adına kayıtlı olduğu, ayrıca memleketi olan Bolu İli, … Köyünde arsa ve tarla niteliğinde çok sayıda taşınmazının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yüklü miktarda malvarlığı ve geliri olan miras bırakanın taşınmaz satmasını gerektirir nitelikte büyük bir ihtiyaç ya da haklı bir nedeninin bulunduğundan söz edilemez… muvazaanın varlığının bir göstergesi olduğu açıktır.”denmiştir.
MURİS MUVAZAASI NEDDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASINDA ZAMANAŞIMI
Muris muvazaası nedeniyle açılan davalar terekeye karşı muvazaalı işlemle yapıldığından haksız fiil ile yapılmış olan bir yolsuz tescil bulunmaktadır . Bu sebeple bu davalar herhangi bir hak düşürücü süreye ve zamanaşımı süresine tabi değildir. Bu davalar istenildiğinde her zaman açılabilmektedir.
MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Muris muvazaası nedeniyle açılacak olan tapu iptal ve tescil davalarına bakmakla görevli mahkeme 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.2 gereğince dava konusu gayrimenkullerin değer ve miktarı fark etmeksizin malvarlığına ilişkin bir dava olduğundan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise dava konusu gayrimenkuller olduğundan Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.13 gereği dava konusu gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesidir eğer dava konusu birden çok gayrimenkul varsa bunlardan birinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
MURİS MUVAZASI NEDENİYLE AÇILAN DAVALARIN AVUKATLA TAKİP EDİLMESİNİN ÖNEMİ
Muris muvazaasına nedeniyle ile açılan davalar da kesin deliller sunulmaz , iddialar ihtiyari delillerle ispatlanacağından dava yürütülürken uzman bir avukatla işbirliği içerisinde olunması delillerin öne sürülmesi ,incelenmesi ve olayların dosyaya en açık ve etkili şekilde yansıtılması açısından önemlidir.