
İcranın Durdurulması İcranın Geri Bırakılması (Mehil Vesikası ve Tehir-i İcra)
İCRANIN DURDURULMASI İCRANIN GERİ BIRAKILMASI(MEHİL VESİKASI VE TEHİR-İ İCRA)
İCRANIN DURDURULMASI: İcranın durdurulması İcra –İflas Kanunu m.36 ‘da düzenlenmiştir. İcranın durdurulması kesinleşmeden icraya konulamayacak mahkeme kararları dışındaki , bir hüküm için kanun yoluna , yani istinaf ve temyiz yoluna başvurulmuş olması , icrayı durdurmayacaktır. Borçlu , mahkeme kararının icrasını durdurmak istiyorsa , teminat göstererek Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay’dan icranın durdurulmasına karar verilmesini istemelidir.İcranın durdurulması kararı almak için izlenmesi gereken yol ise şudur;
1-İcranın durdurulmasını isteyen borçlu öncelikle karara karşı kanun yoluna(İstinaf veya Temyiz) başvurmalı icranın durdurulmasını istemelidir. İcranın durdurulması kararı verecek olan merci Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay’dır.
2-Kanun yoluna başvurduktan sonra borçlu, icra dairesine başvuracak ve İstinaf veya Yargıtay’dan başvurusu hakkında cevap gelinceye kadar kendisine uygun bir süre verilmesini istemelidir. Buna karşılık icra müdürü alacağın tamamı kadar teminat karşılığında borçluya İstinaf veya Yargıtay’dan icranın durdurulması kararı getirmesi için uygun bir süre verir.
3-İcra dairesine gösterilen teminat , eğer ilamda belirtilen şey dışında başka bir şeyse , bu durumda , borçlunun , ayrıca icra mahkemesinden bu teminatın kabul edildiğine dair de karar alması gerekir.
4-İcra dairesinin tanıdığı süre içinde , İstinaf veya Yargıtay icranın durdurulması hakkında bir karar vermez ise ,icra müdürü yeniden bir süre verir.İstinaf veya Yargıtay borçlunun icranın durdurulması talebini haksız bulur ise reddeder.;İcranın durdurulmasına karar verirse , icra dairesi ilamın icrasını kanun yolu incelemesinin sonuna kadar erteler.
Unutulmamalıdır ki nafaka ödenmesine ilişkin ilamlar yukarıda açıklamış olduğumuz icranın durdurulması hakkındaki hükümlerin istisnası olup , nafaka ilamların icrası teminat karşılığında dahi durdurulamaz.
İCRANIN GERİ BIRAKILMASI(TEHİR-İ İCRA)
İcranın geri bırakılması İcra-İflas Kanunu m.33’te düzenlenmiştir. İcra emrini alan borçlunun ilamsız icra takiplerinde olduğu gibi takibe itiraz ederek karşı koyması mümkün değildir. Takip konusu olan şey , takipten önce ilam ya da ilam niteliğinde bir belgeye bağlandığından ,yani alacağı ispat bakımından çok güçlü belge ile elde edilmiş olduğundan ,kural olarak ilamlı icra takibine engel olunamaz. Ancak belirli sebeplerin bulunması halinde kanunun icranın geri bırakılması olarak adlandırdığı prosedür yerine getirilerek takibin ilerlemesine ve sonuçlanmasına engel olunabilir.
Dava Sonuçlanmadan Önce İcranın Geri Bırakılması : Gerek davadan önce mevcut olan gerekse davanın devamı sırasında ortaya çıkan borca ilişkin bir savunması olan borçlu,bunları dava içinde mahkemede ileri sürmeli ve davanın reddini sağlamalıdır. Borçlu eğer savunmalarını dava sırasında, yargılama devam ederken ileri sürmemiş veya ileri sürmesine rağmen kabul edilmemişse, daha sonra ilâmın icrası aşamasında ileri süremez. Çünkü , daha önce tartışılan veya tartışılması mümkün olan bir savunma artık bir mahkeme kararıyla çözümlenmiştir; yeniden o borç konusunda tartışma yapılamaz. Yani, böyle bir durumda borçlunun takibe karşı koyması mümkün değildir. Bunun istisnası, şartları bulunması hâlinde yargılamanın iadesidir.
Borçlu,Dava Aleyhine Sonuçlanıp Hüküm Verildikten Sonra İcranın Geri Bırakılması:Borcun sona ermesini sağlamış veya dava sonucuna göre yerine getirmesi gereken ifayı alacaklı ile anlaşarak erteletmiş ya da ondan bu konuda süre almış olabilir. Ayrıca alacaklı, takip yoluna başvurduğunda, arada geçen sürede ilâm zamanaşımına uğramış olabilir. Bunlara rağmen, alacaklı ilâmlı icra takibi yaparsa; yani, ilâmın verilmesinden sonra, fakat ilâmlı takipten önce bu durumlar ortaya çıkarsa, bu haksız bir takip olacaktır. Davadan sonra gerçekleşen sebeplerle ilâma dayanan borcun talep edilebilmesi mümkün olmamasına rağmen ,alacaklı bu yola başvurursa icranın geri bırakılması prosedürü(m.33,I) işletilebilecektir.
İlâmlı İcra Takibi Sırasında İcranın Geri Bırakılması: Borcun itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış ya da alacaklının borçluya süre vermiş olmasıdır. Buna rağmen, alacaklı ilamlı takibe devam edebilir. Bu durum, ilamsız icrada, takibin iptal ya da taliki(m.71) şeklinde düzenlenmiştir. Kanun, bu durumu da dikkate alarak,bunun ilamlı icra takibine etkisini düzenlemiş, bu halde de icranın geri bırakılacağını kabul etmiştir.(m. 33,II).
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: henüz dava sonuçlanmadan savunma niteliğinde olan tüm sebeplerin, davada ileri sürülmesi gerekir; dava sırasında mevcut bulunan sebeplere dayanarak, takip aşamasında icranın geri bırakılması kural olarak istenemez. İcranın geri bırakılması davanın
sonuçlanmasından sonra ancak ilamın icraya konulmasından önce ya da ilamlı icra takibi sırasında gerçekleşen sebeplere dayanarak istenebilir.
İcra Emrinin Tebliğinden Önceki Sebeplere Dayanarak İcranın Geri Bırakılması;
Borçlu, icra emrinin tebliğinden önce , ancak hükmün verildiği tarihten sonraki dönemde , ilam konusu borcun itfa(borcun sona ermesi) edilmiş , zamanaşımına uğramış(ilamın zamanaşımına uğramış olması) veya ertelenmiş(İmhal) olduğunu ileri sürüyorsa ,icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını istemelidir.
Borçlu , icra emrinin tebliğinden önce borcun itfa edildiğini yani sona erdiğini veya kendisine borcu ödemesi için süre verildiğini iddia ediyorsa bu durumu yetkili mercilere re’sen düzenlenmiş veya onaylanmış ya da icra dairesinde ,icra mahkemesinde ,mahkeme önünde alacaklı tarafından ikrar edilmiş olan belgelerle ispat etmelidir.Borçlu, iddiasını ispat ederse icra mahkemesi icranın geri bırakılması kararı verir. İcra mahkemesinin vermiş olduğu karara karşı kanun yoluna başvurulması mümkündür. Ancak geri bırakma talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurmak isteyen borçlu süresinde teminat göstermelidir.
Borçlu , zamanaşımına dayanarak ircaın geri bırakılmasını talep ediyorsa ispat için belge göstermesine grek yoktur. İlam ya da ilam niteliğindeki belgeye bağlı olan borcun zamanaşımına uğradığı belgeye bakılarak tespit edilecektir.Ancak noter senedine bağlı borçlar, senedin niteliğine göre TBK ve TTK daki zamanaşımı sürelerine bağlıdır.Bu durumda zamanaşımı iddiasında bulunan borçlu iddiasını ispat etmelidir.
İcra Emrinin Tebliğinden Sonraki Sebeplere Dayanarak İcranın Geri Bırakılması;
İlamlı icra takibi başlandıktan sonra da ilam konusu borç itfa(sona ermiş) edilmiş, zamanaşımına uğramış veya imhal(ertelenmiş) olabilir.Bu şekilde bir iddiasın olan borçlu yukarıda açıklamış olduğumuz geri bırakmadan farklı olarak süreye bağlı olmaksızın her zaman icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir.
Borçlu , icra emrinin tebliğinden sonra borcun itfa edildiğini yani sona erdiğini veya kendisine borcu ödemesi için süre verildiğini iddia ediyorsa bu durumu yetkili mercilere re’sen düzenlenmiş veya onaylanmış ya da icra tutanağı ile ispat etmelidir.Borçlu, ilamın zamanaşımına uğradığı iddiasını takip dosyasına dayanarak ispat edebilir. Borçlu, iddiasını ispat ederse icra mahkemesi icranın geri bırakılması kararı verir. İcra mahkemesinin vermiş olduğu karara karşı kanun yoluna başvurulması mümkündür.Ancak geri bırakma talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurmak isteyen borçlu süresinde teminat göstermelidir.
Mehil Vesikası : Mehil vesikası icranın geri bırakılması kararı getirmek üzere alınan süreyi gösteren belgeye denir.
AV. EMİNE KARADAL